Abdülhamid döneminde, sanayi ve ticaretin geliştirilmesinde katkıda bulunacak büyük, orta ve küçük ölçekli işletmeler açılmıştır. Sanayi ve ticaretin geliştirilmesine büyük önem verilmiş ve bu noktada katkıda bulunanlar da sultan tarafından altın ve gümüş liyakat madalyasıyla onurlandırılırdı.
Yıldız Porselen ve Çini Fabrikası
- yüzyılda geleneksel Türk sanatlarının en önemlilerinden biri olan çini sanatının gerilemiş olması Osmanlı Devleti’ni bu alanda büyük ölçüde dışa bağlı duruma getirmiştir. Tesis, Sultan II. Abdülhamid‘in talimatı ile 1892-1894 yıllarında saray ve çevresinin çini ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla Yıldız Çini Fabrika-i Hümâyûnu adıyla kurulmuştur.
Fabrika, Fransız Serves ve Limoges şirketinden ithal edilen teknoloji çalışmaya başlamış, bu amaçla Fransa’dan uzman personel ve çini kalıpları getirilmiştir. 1894 İstanbul depreminde ciddi zarar gören fabrika bir süre üretime ara vermiş ve İtalyan Mimar Raimondo D’Aronco tarafından onarılmıştır.
Fabrikada vazolar, duvar tabakları, yazı ve sofra takımları, kartvizit tabakları, kapaklı kaseler, sahanlar, aşure tepsileri, şekerlikler, çay ve fincan takımları gibi günlük kullanım eşyaları da üretilmiştir.
Abdülhamid‘in tahttan indirilmesi sonrasında üretimi durdurulan fabrika,1911yılında eski yöneticilerinin çabaları ile yeniden faaliyete geçirilmiştir. Kurtuluş savaşı döneminde sıkıntısı çekilen telgraf tellerini birbirine bağlamakta kullanılan kaolin fincanların üretimini de yapan fabrika 1957 yılında Sümerbank‘a devredilmiştir.
II. Abdülhamid bu yemek takımını Alman Kayzeri II. Wilhelm’e hediye etmiştir. Bu yemek takımı 85 bin TL’ye alıcı bulmuştur.
Batı ve Anadolu sanatı sentezine önemli katkıları olan fabrika, Cumhuriyet Dönemi’nde de üretime devam etmiş ve geleneksel Türk çini sanatının dünyaca tanıtılmasında önemli rol oynamıştır.
Günümüzde TBMM Milli Saraylar Daire Başkanlığı’na bağlı olan Yıldız Porselen Fabrikası, günümüz beğeni ve gereksinimlerine yönelik ürünler yanında başlangıç döneminde yaptığı ürünlerin de benzerlerini üretmektedir.
Üretimde estetik ve sanat öncelikli konulardır. Geçmişin günümüze taşınması adına kaliteden ödün vermeden yapılan üretim büyük oranda ticari kaygılardan uzaktır.