Prenses Emine Hanım, İstanbul’da Valide Paşa olarak bilinirdi ve “paşa” unvanını alan tek kadındı.
Sultan II. Abdülhamid Han tarafından son Mısır Hıdivi (Hıdiv, Mısır valilerine verilen unvandır) Abbas Hilmi Paşa’nın annesi Hıdiva Emine Valide Paşa’ya hediye edilmiştir.
OSMANLI’NIN TEK KADIN PAŞASI EMİNE VALİDE PAŞA YALISI
Yalı Boğaz’ın gözbebeği olan Bebek’te bir yazlık sefaret binasıdır. 48 odaya ve 76 metre uzunluğunda rıhtıma sahip olan bu yalı, Osmanlı’nın görkemini günümüze kadar sırtında taşımış, ihtişamlı bir sahilsaraydır.
Valide Paşa’dan Bebekli Hanım’a Yalı Emine Paşa’ya hediye edilmeden önce üç kez el değiştirdi ve iki kez yenilendi. Emine Valide Paşa ise yalıyı Mimar Raimondo D’Aronco’ya yeniden yaptırdı. Osmanlı Devleti fiilen ve resmen sona erip de Türkiye Cumhuriyeti kurulunca, Emine Valide Paşa, Bebek’teki bu muhteşem yalısını Türkiye Cumhuriyeti’ne bağışlamak istedi.
Fakat yalının devir teslimi sırasındaki resmi yazışmalarda, o dönemlerde “ağa”, “paşa” gibi unvanlar yasaklanmış olduğundan, Emine Valide Paşa’ya “Bebekli Emine Hanım” diye hitap edildi.
HIDIV İSMAIL PAŞA YALISI” VE “MISIR KONSOLOSLUĞU SAHILSARAYI HIKAYESI
Sultan II. Abdülhamid’in kendisine vermiş olduğu “paşa” unvanının kullanılmamasına sinirlenen Valide Paşa’nın, yalısını Mısır hükümetine bağışladığı rivayet edilmektedir.
Şu an Mısır Başkonsolosluğu olarak kullanılan yalı “Hıdiv İsmail Paşa Yalısı” ve “Mısır Konsolosluğu Sahilsarayı” gibi farklı isimlerle de anılır.
Servet-i Fünun bu yalıda doğdu.