Dinî-Tasavvufî Türk edebiyatı İslâmiyet’in ve Tasavvufun etkisiyle ortaya çıkmıştır. İslâmiyet’in kökleşip yayılmasında büyük etkisi olan tasavvuf, zamanla edebî eserlerde de işlenmiş, din ve tasavvuf, edebiyat aracılığıyla yayılmaya çalışılmıştır.
Dinî-Tasavvufî Türk edebiyatına Tekke edebiyatı da denir. Dinî-Tasavvufî Türk edebiyatında asıl olan sanat yapmak değil, dinî-tasavvufi düşünceyi yaymaktır. Tekke şairlerinin çoğu tarikatlarda yetişmiş şeyh ve dervişlerdir. Tekke şiiri, halk şiirinden de divan şiirinden de nazım şekilleri almıştır.
En belirgin özellikleri şunlardır:
- Kurucusu 12. yüzyılda Doğu Türkistan’da yetişen Hoca Ahmet Yesevi’dir.
- Tekke Edebiyatı, Anadolu’ya 13. y.y.’dan itibaren gelişmiştir.
- Bu edebiyat şairleri tarikat merkezi olan tekkelerde yetişmiştir.
- Nazım birimi genellikle dörtlüktür.
- Hem aruz hem hece vezni kullanılmıştır.
- Şiirlerin çoğu ezgilidir.
- Allah, insan, felsefe, doğruluk, ibadet gibi konular işlenmiştir.
- İlahi, nefes, nutuk, devriye, şathiye, deme gibi nazım şekilleri kullanılmıştır.
- Dili Aşık Edebiyatı’na göre ağır, Divan Edebiyatı’na göre sadedir.
- Aşık, maşuk, şarap, saki gibi mazmunlara yer verilmiştir.
Yüzyıllara göre Tekke Edebiyatını en önemli temsilcileri şunlardır:
- 12.yy.: Hoca Ahmet Yesevi
- 13.yy.: Yunus Emre, Hacı Bektaş-ı Veli
- 14.yy.: Kaygusuz Abdal
- 15.yy.: Hacı Bayram-ı Veli, Eşrefoğlu Rumi
- 16.yy.: Pir Sultan Abdal
- 17.yy.: Niyaz-ı Mısrî, Sinân-ı Ümmî, Hüdâi
- 18.yy.: Sezai
- 19.yy.: Kuddusi, Turâbi