Fatma Gevheri Sultan Osmanoğlu Kimdir? Hayatı , Müziği, Eserleri,besteleri ,Müzik Enstrümanları ve Mezarı
Fatma Gevheri Sultan Kısaca Kimdir?
Gevherî Osmanoğlu (1904-1980)
Sultan Abdülaziz’in oğlu olan Şehzade Seyfettin Efendi’nin kızıdır. Fransa’da öğretim gördü. Sürgünde Kahire’ye yerleşmişti, sonra İstanbul’a geldi ve aynı şehirde öldü; Sultanahmet’teki I. Ahmet türbesine gömüldü. Tanbur, kemençe, ud, lavta ve piyano çalardı. Peşrev, saz semaisi, şarkı türlerinde eserleri vardır.
Fatma Gevheri Osmanoğlu’nun mezarı
Fatma Gevheri Osmanoğlu’nun mezarı Sultan Abdülaziz Han’ın torunu, Şehzade Seyfettin Osmanoğlu’nun kızı;Bestekar Fatma Gevheri Osmanoğlu’nun (1904-1980) Divanyolu caddesinde yer alan Sultan 2. Mahmud türbesindeki mezarı.
Fatma Gevheri sultan 2 Aralık 1904 tarihinde İstanbul’da dünyaya gelmiştir.
Annesi Necmi Felek hanımdır. Sultan çocukluk döneminde müziğe yatkın olan babasının musiki meclislerine iştirak etmiş ve o vakitlerde Tanburi Cemil Bey’den tanbur ve kemençe dersleri almıştır.
Mezar taşında bu enstrümanlar görülebilmekte. Sultan sürgün dönüşünde İstanbul’da Veliaht Yusuf İzzettin efendinin kızı Mihriban Mihrişah Osmanoğlu ile ömrünün son vakitlerini birlikte geçirdi ve 10 Aralık 1980 tarihinde vefat etti. Arkasında Kemençesini, tanburunu, udunu ve notalarını bıraktı…
Fatma Cevheri Sultan Osmanoglu Kimdir? Müziği, Besteleri ve Musiki Çalgıları
Gevheri Sultan, yahut tam ismiyle Fatma Gevher-i Osmanoğlu, Sultan Abdülâziz’in oğullarından Şehzade Seyfeddin Efendi’nin kızıydı.
Piyano Resitali HÜZZAM PEŞREV Besteci Seyfettin Osmanoglu, Son Osmanlı Şehzade, Ottoman Music
Babası Seyfeddin Efendi hem zamanının en mâhir mahya ustası, hem de birinci sınıfdı. Profesyonel bestekar olan Üçüncü Selim ve İkinci Mahmud gibi padişahların ve hanedanın diğer müzisyen mensuplarının arasında, bu işte en fazla muvaffak olan Osmanoğlu, benim kanaatime göre Seyfeddin Efendi idi. Şehzadenin hâlâ sık sık çalınan Hüzzam ve Bayati makamlarındaki peşrevleri, klasik müzik repertuvarımızın en zarif eserlerindendir, bilenler bilirler…
Seyfeddin Efendi, hayata 1927 Ekim’inde Fransa’nın Nice şehrinde sürgünde veda etti ve ardında dört çocuk bıraktı. 1904’te doğmuş olan tek kızı Gevheri Sultan çocukluk senelerinde babasının musiki meclislerine katılmış, o zamanın büyük üstadlarını dinlemiş, bir zamanlar Tanburi Cemil Bey’den tanbur ve kemence dersleri almış ve iyi bir kemençeci olmuştu.
Gevheri Sultan sürgünde büyük sıkıntılar çekmiş olmasına rağmen musikiden vazgeçmedi, babasından kalan bazı çalgıları itina ile muhafaza etti ve 1952’de hanedanın hanım mensuplarının Türkiye’ye girebilmesine izin veren kanunun kabulünden sonra İstanbul’a dönerken çalgılarını da yanında getirdi.