Osmanli Müzik Eğitiminde Musiki Kurum ve Okulları

0
2836
Osmanli Müzik Eğitiminde Musiki Kurum Okulları Osmanlı Sarayında Müzikler Musika Mekte
Osmanli Müzik Eğitiminde Musiki Kurum Okulları Osmanlı Sarayında Müzikler Musika Mekte

Osmanli Müzik Eğitiminde Musiki Kurum ve Okulları

19. Yüzyıl sonlarına kadar formel bir hal alamasa da Osmanlı Devleti genelinde özel ve kurumsal olarak musiki eğitimi verildiğini tespit etmiş bulunmaktayız. Osmanlı Devleti’nin yönetim merkezi olan sarayda görev alacak neferatın ve devlet yöneticilerin yetiştirilmesi amacı ile kurulmuş bir eğitim kurumu olarak tanımlayabileceğimiz Enderun-ı Hümayunda düzenli olarak musiki eğitimi verilmesi Osmanlı devletinde musiki eğitimine önem verildiğini göstermektedir.

  1. Mehterhane Müzik Eğitimi

    Mehter Müziği Nedir Mehteran Müzik Aletleri Ve Özellikleri Askeri Müze Mehteri Bando Osmanlı Marş Marşlar
    Mehter Müziği Nedir Mehteran Müzik Aletleri Ve Özellikleri Askeri Müze Mehteri Bando Osmanlı Marş Marşlar

 Tarihi kaynaklar musiki eğitimi verilen bir diğer kurumun Mehterhaneler olduğunu göstermektedir. Anadolu şehirlerine ve İstanbul’un çeşitli semtlerine yayılan mehterhaneler birçok musikişinasın istihdam edilmesini sağlamış ve bu kurumlarda sürekli olarak musiki eğitimi verilmiştir.

  1. Mevlevihane Müzik Eğitimi

    Mevlevihane Mevlevi Tarikatı Tekkeleri Nedir Nerelerdedir Mevlevilik Tasavvufi Düşünceleri Kurulu Tarikatt
    Mevlevihane Mevlevi Tarikatı Tekkeleri Nedir Nerelerdedir Mevlevilik Tasavvufi Düşünceleri Kurulu Tarikatt

Bir başka musiki eğitim kurumu ise mevlevihanelerdir. Ülke geneline yayılmış olan tekkeler musikişinasların yetişmesinde önemli rol oynamıştır. Musiki tarihimizin tek musikişinaslar tezkiresi olan Atrab’ül Asarda ismi bulunan müzisyenlerin önemli bir kısmının tekke müntesiplerinden oluşması bu durumu gözler önüne sermektedir.

Ülke sathına yayılmış bu tasavvufi eğitim merkezlerinin musiki eğitimi açısından en önemlisi şüphesiz ki mevlevihanelerdir. Çalışmamızda mevlevihanelerde var olan musiki eğitimi hakkında bilgiler verilmiş ayrıca bu musiki ve eğitim faaliyetlerinin devlet tarafından desteklendiği arşiv belgeleri ile gözler önüne serilmiştir.

  1. Musika-i Hümayun  Müzik Eğitimi

    Muzıka–i Humayun Nedir Kuruluşu Mızıkayı Hümayun MARŞI Askeri Müze Mehteri Bando Osmanlı Marş Mızıka ı Hümayun Saray
    Muzıka–i Humayun Nedir Kuruluşu Mızıkayı Hümayun MARŞI Askeri Müze Mehteri Bando Osmanlı Marş Mızıka ı Hümayun Saray

 yüzyıla gelindiğinde Osmanlı Devleti yeni bir musiki kurumu ile tanışmıştır. Bu kurum ilga edilen mehterhanenin yerine kurulan Musika-i Hümayun’dur. Çalışmamızda bu kurumda var olan musiki hayatı hakkında bazı bilgiler verilmiştir. Bu kurum özellikle Batı müziği alanında birçok önemli müzisyenin yetişmesine olanak sağlaması açısından son derece önemlidir.

Ancak Musika-i Hümayun içinden formel bir askeri okul oluşturma çabalarının uzun vadeli sonuçlar vermemesi musikimiz için önemli bir şansın elden kaçırılması olarak yorumlanabilir. Zira böyle bir okulun, cumhuriyet yıllarında açılan ilk formelmusiki okullarından çok evvel açılmış olacağından Türkiye’nin müzik birikimine önemli katkılar sağlayacağı aşikardır.

  1. Musika okulları Müzik Eğitimi 

    Lk Türk Mûsikî Cemiyeti Dârülmûsikî I Osmanî Cemiyeti Mektebi Ve Faaliyetleri1908 1914
    İlk Türk Mûsikî Cemiyeti Dârülmûsikî I Osmanî Cemiyeti Mektebi Ve Faaliyetleri1908 1914

II. Mahmut ve Sultan Abdülaziz (1861-1876) dönemlerinde müstakil Musika okulları açılmış ancak bu okullar çok kısa süre faaliyet gösterebilmişti

  1. Müzik Eğitimi

Osmanlı devletinde Türk musikisinin formel olarak öğretildiği ilk kurum olarak Darülelhan gösterilebilir.

Darülelhan Nedir Ne Demektir Anlamı Osmanlı Saray Musikisi Darulelhan Sanatcilari Darülelhan Binası Konservatuvar Binası
Darülelhan Nedir Ne Demektir Anlamı Osmanlı Saray Musikisi Darulelhan Sanatcilari Darülelhan Binası Konservatuvar Binası

Darülelhan eğitim müfredatı bize Darülelhanda günüm

üzdeki pek çok eğitim kurumunda bile zor rastlayacağımız düzeyde bir eğitim verildiğini göstermektedir. Musiki tarihinden, dini musiki eğitimine, bestekarlık eğitiminden, nazari eğitime kadar çok geniş bir yelpazede gerçekleştirilen bu programın iyi incelenmesi halinde günümüz Türk musikisi eğitimi müfredatına önemli katkılar sağlayacağını düşünmekteyiz.

  1. Musiki Cemiyetleri  Müzik Eğitimi

Osmanlı devletinin son dönemlerinde ortaya çıkan diğer bir musiki eğitimi kurumu türü ise musiki cemiyetleridir. Bu dönemde çok sayıda musiki cemiyeti kurulmuştur ancak bunların hepsinden bu makalede bahsetmek mümkün olamayacağı kadar çoktur. Metin içerisinde de bahsettiğimiz gibi bu kurumlarda verilen eğitimin en önemli özelliği notaya dayalı müzik eğitimi ve meşk siteminin bir arada verilmesidir. Darülelhandada temel prensip olarak bu sistemin kabul edildiği bilinmektedir.

Bu eğitim metodunun günümüz musiki eğitimine sağlayabileceği olası faydalardan bahsetmeden evvel meşk sistemi hakkında kısaca bilgi verelim:

Yılmaz Öztuna ¨meşk¨ kelimesini bir örneği taklit etmek suretiyle öğrenmek

ve öğretmek olarak açıklamıştır. Öztuna musiki eğitiminde kullanılan meşk yoluyla öğrenme sitemini ise şu şekilde açıklamaktadır.

¨Musikide meşk bir üstad tarafından musiki eserinin tedricen çalınması ve okunması suretiyle talebeye öğretilmesi ve talebe tarafından öğrenilmesi demektir¨( Öztuna, 2000).

Nuri Özcan, tarihi süreçte meşk sistemi ile eğitimin nasıl verildiğini şu şekilde açıklamaktadır:

¨ Eser geçme tabirinin kullanıldığı meşkte musiki eserleri hoca tarafından seslendirilir, talebeye usulüyle birlikte bölüm bölüm veya bütünüyledefalarca tekrar edilerek ezberletilirdi.¨( Özcan, 2004)

Yukarıda anlamından ve uygulanış sisteminden kısaca bahsettiğimiz meşk sisteminin Darülelhanda ve Osmanlı devletinin son döneminde kurulan musiki cemiyetlerinde olduğu gibi nota eğitimiyle birlikte uygulanmasının günümüzde cari olan Türk musiki eğitimine önemli katkılar sağlayacağını düşünmekteyiz. Şimdi kısaca bu konuya değinelim:

Meşkin günümüzde eleştirilen iki ana unsuru bulunmaktadır. Bunlardan en önemlisi eser intikalinde yaşanan problemler, diğeri ise pedagojik zaaflarıdır. Yüzyıllar boyunca nota olmaksızın meşke dayalı olarak sürdürülen müzik eğitiminin, eserlerin  sağlıklı olarak gelecek nesillere aktarılması hususunda önemli sakıncalar doğurduğu yadsınamaz bir gerçektir. Repertuvar ve teknik konuların ayrı birer unsur olarak düşünülmeyerek, eserlerin öğretilmesi esnasında birlikte verilmesi ise pedagojik bir hata olarak görülmekte ve eleştirilmektedir.

Enstrümantal icranın sözlü eserlere bağımlı kalması da başka bir eleştiri konusudur. Bu eleştirileri görmezden gelmek hata olur, ancak eser intikali dışındaki konular meşkten ziyade Osmanlı Müziği’nin yapısal özellikleri ilgilidir.

Örneğin repertuvarımızda yer alan yüksek tekniğe ve ses genişliğine sahip saz eserlerinin bir çoğunun Osmanlı döneminde bestelenmemesi meşk ile bağdaştırılmamalıdır. Ayrıca teknik konuların repertuvar derslerinden ayrı olarak verilmesine getirilen eleştiri günümüz modern eğitim sistemi düşünülerek ortaya atılan bir eleştiridir.

Repertuvar intikali zaman içinde sadece notaya dayalı bir şekil alınca icra üslubu önemsenmemeye başlanmış bu yüzden tavır zenginliği kaybolmuştur. Günümüzde yapılan icralara dikkat edildiğinde erkek ve kadın solistlerin, eserleri hemen hemen aynı üslupta okudukları görülmektedir. Yapılan nağme süslemeleri neredeyse birbirinin aynıdır.

Sadece notaya dayalı eser geçme ve yeterince dinlememe icracıda bir tavır eksikliği meydana getirmektedir. Temelde sağlam bir icra üslubu olmayınca, okuyucu seslendirdiği farklı müzik türlerinin etkisinde kalarak geleneksel icradan uzaklaşmaktadır.

Bu durum saz icrası için de geçerlidir. Yirminci yüzyılın başlarında yapılan kayıtlar dinlendiğinde üslup farklılıkları gayet iyi anlaşılmaktadır.

  1. Osmanlı mekteplerinde Müzik Eğitimi

Günümüz konservatuarlarında ve musiki eğitim merkezlerinde meşk sistemi ve nota eğitimin nispeten birlikte uygulandığı söylenebilir. Ancak bu iki öğretim sisteminin tam manasıyla harmanlanması ile oluşturulabilecek yeni bir eğitim sisteminin geliştirilmesi için deney ve gözleme dayalı çeşitli bilimsel çalışmalar yapılması elzemdir. Bu çalışmalar neticesinde ortaya çıkan verilerden hareketle oluşturulacak yeni bir musiki eğitim sisteminin, Türk müzik eğitim ekolünün oluşturulmasında önemli katkılar sağlayacağına şüphe yoktur.

Bir başka konuda Osmanlı mekteplerinde verilen musiki eğitimidir. Makalemizde okullarda verilen musiki eğitimine kısaca değinilmiştir. 1869 yılında yayınlanan Maarif Nizamnamesinde yer alan musiki dersleri ile ilgili maddeler verilmiştir.

Bu nizamnamede yer alan bazı maddelerde kız okullarında ve dönemin kız öğretmen okulu olan Darülmuallimatta musiki dersinin seçmeli ders olarak verildiği görülmektedir. Bu durum bize, 19. Yüzyılda kadınlara verilen müzik eğitiminin devlet eliyle harem dışına taşındığını göstermesi açısından son derece önemlidir.

CEVAP VER