- Selim ve Dönemi Osmanlı Sarayı’ndaki Kültürel Yaşamın Sanat * Mimarideki Etkiler
III. Selim, şehzadeliğinde kafeste yaşadığı günlerde, dünyadaki gelişmeleri izlemektedir. Sultan olduğunda Osmanlı’nın bu gelişmelerin gerisinde kaldığını fark ederek bir an önce yapılacak yeniliklerle imparatorluğu bu durumdan kurtaracak ıslahatları yapmayı sürdürmektedir. Ancak onun döneminde yapılan savaşlar, anlaşmalar, ıslahat hareketleri, ordudaki yenilikler bir yana kendisinin döneminde kadınlar için önemli özgürlükleri ve döneminin kadına dışarı çıkma, rahatlıkla sokakta olabilme özgürlüklerini getirmesinde büyük bir katkısı vardır.
Sanata karşı duyarlı, müzik, şiir ve edebiyata yönelik çalışmaları dönemindeki saray yaşamını etkileyerek, batının yeniliklerini Türk yaşamına uygun biçime uydurmuş, gelişmelerin her alanda yapılmasını sağlamıştır. Şeyh Galip ile söyleşilerde bulunup, Galata Mevlevihane’sindeki ayinleri izlemişti.
Dönemindeki sanatçıları koruyan, himaye eden III. Selim, sanatçı kişiliği ile aynı zamanda Türk Klâsik müziğine Suzidilârâ, Şevkefza, Şevk-u Tarab, Arazbarbûselik ve Nevakürdi makamlarını kazandırmıştır. Dini müzik olarak ayin, durak, nat, ilahi formunda, din dışı müzik olarak Kâr, beste semai, şarkı, köçekçe, peşrev, saz semaisi formunda 64 civarında da eser bestelemiştir.
Bunların yanında döneminde sanata önem vermiş, zarif ve sanatı himaye eden sultan olarak döneminde saray bahçivanların Avrupa’daki sarayların bahçelerindeki düzenlediği gibi bir bahçe düzeninin Topkapı Sarayı Harem Dairesi’nde örneklerini gördüğümüz gibi, duvar resimlerinin gelişme gösterdiği ve ünlü dönem ustalarına yaptırdığı zarif köşklerdeki duvarların da resimlerle süslendiği, bazı mobilyalarda da batı ve Edirnekari denilen klasik mobilyanın karışımı olan ünik eserlerin ortaya çıktığı, bunların üzerinde de yağlı boya ile manzara resimleri yapıldığı dikkati çekmektedir.
Son olarak imparatorluğunu zarafet ve incelikle idare eden, ileri görüşlü bir sultan olan III. Selim’in yazmış olduğu bir manzumede onun yenilikçi ve gelişme yanlısı olan bu sanatçı ve bir müzisyen olan sultanın bize bıraktığı birkaç cümle ile çağları aşan dizeleri ilgimizi çekmektedir:
Bağ-ı âlem ıcre zâhirde safâdır saltanat
Dikkat etsen mânevi kavgaya cardır saltanat
Bu zamanın devletiyle kimse mağrur olması
Kâm alırsa adl ile ol dem becâdır saltanat
Kesbeder mi vuslatın bin yılda bir âşık ânın
Meyleder kim görse ammâ bîvefadır saltanat
Kıl tefekkür ey gönül çarhın hele devranını
Ki safâ ise velev ekser cefâdır saltanat
Bu Cihan’ın devletine eyleme hırs-ü tamâ
Pek sakın İlhamî zira bîbekadır saltanat”
Fakat ne yapsın ki Allah bu tahtı,
bu saltanatı mülkün bir perişan zamanında ona nasib eylemiş:”
Ta’allah nasib ettin bu bir taht-ı Süleyman’dır
Uyan ki hâb-ı gafletten bu mülk zirâ perişandır
Cihana kılma rağbet,meyledip de mekr-i Şeytan’
emanet eyleme nânâ-ehle halkı, Hak nigehbândır
Serir-i saltanatta olma gafil bir an İlhami”