Klasik Türk müziğinin en önemli telli ve mızraplı çalgısıdır. Aslı Arapça “tunbur” olan sözcüğün, Sümer dilinde gene yarı küremsi gövdeli ve uzun saplı bir telli çalgının adı olan “pantur” dan geldiği kabul edilir.
Sözcük sonraları İran’da ve Orta Asya’da, daha çok bağlamaya benzeyen armudi gövdeli, uzun saplı çalgıların adı olarak kullanılmıştır. Asya Türklerinin bugün de kullandıkları benzer çalgılar tambura, dombra gibi adlar taşır.
Tanburun gövdesi, ahşap dilimlerin yan yana yapıştırılmasıyla elde edilen bir yarım küre biçimindedir ve çapı 35 cm kadardır. Perde bağları eskiden bağırsak kirişten yapılırdı. Günümüzde, Necdet Yaşar dışında hemen hemen bütün tanburiler, perdelerini naylon telle bağlatmaktadır.
Tanburun perde sayısı ve telleri
Tanburun perde sayısı 45–55 arasında değişir. Günümüzde tanbura genellikle yedi tel takılmaktadır. Ama XVIII. ve XIX. yüzyıl tanburlarında sekiz tel vardı. Son yıllarda bazı tanburiler sekiz telli tanburlar yaptırmaktadır.
Son büyük Tambur virtüozu Kimdir? Tanburî Cemil Bey
Son büyük lavta virtüozlarından olan Tanburî Cemil Bey (1873-1916) dir. Tanburun önemli melodi çalgısına dönüşmesinde ve gelişmesinde önemli rol oynadı.