3. Selim bestekar padişahımız(Ey Gaziler Yine Yol Göründü)
Ey gaziler yol göründü
Yine garip serime
Dağlar taşlar dayanmaz
Benim ah u zarime
Uçan kuşlar dayanmaz
Benim ah u zarime
Dün gece yar kapısında
Yastığım taş idi
Altım toprak üstüm yaprak
Yine gönlüm hoş idi
Kal sağlıkla kömür gözlüm
Bir yana sen bir de ben
Ey gaziler yol göründü
Yine garip serime
Dağlar taşlar dayanmaz
Benim ah u zarime
Padişah Vahdettin (Hicran ile dil hastayım)
“Hicran ile dil hastayım/ Ümmid ile nalan/ Gel sineme gel kalbime gir ruhuma yaslan/ Mecnuna ben oldum halef ey ruh-i gazalan.”
Faik Ali Bey’in güftesinden Sultan Vahdeddin‘in bestelediği rast şarkıda
memleketin içine düştüğü durum böyle anlatılıyor.
Bestesi ve güftesi kendisine ait bir başka eserde ise “ma’mure yurdlarımızdan çıkan siyah duman”ı tasvir ediyor Osmanlı’nın son padişahı Vahdettin.
İçinde bulunduğu ruh halinden izler taşıyan ferahnak eserde milletine ise şöyle sesleniyor: “Açsın bu hab-ı gafleti ey milletim uyan/ Bitmez mi hab-ı gafletin ey milletim uyan
bestekâr olan Dördüncü Mehmed’in “Şah Murad” mahlasını taşıyan 15’e yakın saz ve söz besteleri vardır.
bestekâr olan Birinci Mahmud “Sebkati” mahlası ile şiirler yazmış ve eserler bestelemiştir. Bestelerinden sadece birkaç saz eseri günümüze ulaşabilmiştir.
Sultan İkinci Mahmud,Ney üflemiş ve tambur çalmıştır. Sözleri de kendisine ait olan Hicaz Kalender’i en ünlü eseridir.
Abdülaziz ney ve lavta çalardı. Çeşitli saz ve sözlü eserler bestelemiş olan padişahın Şevkefza Evcara ve Muhayyer makamlarında bestelediği eserler günümüze kadar gelmiştir