Zanaat Meslek dalları ile Uğraşan Osmanlı Padişahları Kimlerdir? Hangi Zaanatkar Kolları?
Sanatkâr olan bu padişahların yanında Zanaatkâr olan Osmanlı padişahları da vardır.
Zanaat ile Uğraşan Osmanlı Padişahları Kimlerdir? Zanaatkar Sultanlar
Zanaatkâr padişahlar da şunlardır:
Sultan Birinci Mehmed: Yay ve Kiriş ustası “Kürüşçü” adıyla anılırdı.
Sultan İkinci Mehmed: Bahçıvandır.
Sultan Birinci Selim: Kuyumcudur.
Kanuni Sultan Süleyman: Kuyumcudur.
Sultan İkinci Selim: Hacıların Hac yolunda kullanmaları için hilal şeklinde asalar yapardı.
Sultan Üçüncü Murad: Ok yapardı.
Sultan Üçüncü Mehmed: Kaşık ustasıdır. Okçuların kullandığı özel yüzükler yapardı.
Sultan Birinci Ahmed: Kaşık ustasıdır. Okçuların kullandığı özel yüzükler yapardı.
Sultan İkinci Abdülhamid: Kakma ve Süsleme sanatıyla ilgilenmiştir.
Cihanı engin hoşgörüleriyle yönetmiş olan bu padişahlar belki de bu hoşgörüyü ilgilendikleri sanat ve zanaat dallarıyla kazanmışlardır.
Zanaat ve Zanaatkar nedir? Kime Denir (Sanaat ve Sanaatkar)
Zanaat, sermayeden çok nitelikli emeğe dayalı; öğrenimin yanı sıra el becerisi ve ustalık gerektiren meslek.Bu tür mesleklerin erbâbına zanaatkar denir.
Marangozluk, ayakkabıcılık, kuyumculuk (takı üreten), kumaş boyama, çömlekçilik, berberlik, bakırcılık gibi mesleklerin hepsi birer zanaattir. Bir kimsenin zanaatkâr olması için el becerisi gerektiren bir malı veya hizmeti sadece satması değil, bilfiil üretmesi gerekir.
Zanaat ve Zanaatkar Tarihçesi
Zanaatkarlar, el becerileri nedeniyle tarih boyunca pek çok toplumda saygın bir yere sahip olmuşlardır. Sanayi devrimi ile birlikte birçok zanaat yok olmuş, yerini endüstriyel üretime bırakmıştır; diğerleri ise şekil değiştirerek değişen koşullara ayak uydurmuştu.
Güzel Sanatlar ile Uğraşan Osmanlı Padişahları Kimlerdir? Hangi Sanat Kolları?
Sanatla Uğraşan Padişahlar Osmanlı padişahları sanatçı ve ilim adamlarını koruyup kollayan büyük hükümdarlardı.
Her biri büyük bir âlim olan bu padişahların bu insanları korumalarının yanında sanatçı ruhu sahip olanları da vardı.
Sanatçı olan padişahlar şunlardır:
Sultan Dördüncü Murad (1612-1640):
17. Osmanlı padişahı olan Dördüncü Murat şiir ve musiki ile yakından ilgilenen birisidir. Şiirlerini “Muradi” mahlası ile yazmıştır. Aynı zamanda bestekâr olan Dördüncü Murad’in “Şah Murad” mahlasını taşıyan 15’e yakın saz ve söz besteleri vardır.
Sultan Beşinci Murad (1840-1904):
V. Murad, 33. Osmanlı padişahı iyi çalgı üstadı, Piyanist ve bestekardır.
Sultan V. Murad Besteciliği ve eserleri
padişah V. Murad han, eserlerinde Türk müziği formlarını kullanmamış, batı formunda eserler vermiştir. Tahttan indirildikten sonra Çırağan Sarayı’nda bestelediği büyük ciltlerde toplanmış notları kalmış, bu ciltler önce İstanbul Üniversitesi kütüphanesine alınmış; daha sonra araştırmacı sanatçı Vedat Kosal’a hediye edilmiştir. Vedat Kosal; Ethem Eldem ve Kıyameddin Barlas’la birlikte incelenip eski Türkçeden latin harflerine geçirilmiştir. Aydın Hevâsı başlığıyla armonize ettiği Zeybek, müzik tarihinde bir Türk halk türküsünün piyano için çok seslendirildilği ilk eser olarak değerlenirilir
Sultan Birinci Mahmud (1696-1754):
24. Osmanlı padişahı olan Birinci Mahmud çağında Türk musikisinin en canlı ve değerli dönemlerinden biri yaşanmıştır. Bu dönemde dev bestekârlar yetişmiştir. Kendiside bestekâr olan Birinci Mahmud “Sebkati” mahlası ile şiirler yazmış ve eserler bestelemiştir. Bestelerinden sadece birkaç saz eseri günümüze ulaşabilmiştir.
Sultan Üçüncü Selim (1761-1807):
28. Osmanlı padişahı olan Üçüncü Selim Türk musikisinin en büyük bestekârlarından birisidir. Ney üfleyip tambur çalan padişahın hem şehzadelik hem padişahlık yılları Türk musikisinin en parlak dönemini oluşturur. Döneminde yeni makamların bulunmasına yol açmış ve musikiye çok önemli gelişmelerin yaşanmasına olanak sağlamıştır. “İlhami” mahlası ile şiirler yazmış ve bu şiirleri bir divanda toplamıştır. Suzidilara Arazbarbuselik Nevahent Kürdi Şevkefza Nevabuselik Rast-ı Cedid gibi makamları düzenlemiş; Ayin Durak Peşrev Kar MurabbaBeste Ağır Semai Yürük Semai Şarkı Köçekce ve Saz Semaileri bestelemiştir.
Sultan İkinci Mahmud (1786-1839):
30. Osmanlı padişahı olan İkinci Mahmud “Adli” mahlası ile yazdığı şiirler son derece değerli eserlerdir. Üçüncü Selim’in musiki zevkinden ve terbiyesinden etkilenmiştir. Ney üflemiş ve tambur çalmıştır. Sözleri de kendisine ait olan Hicaz Kalender’i en ünlü eseridir.
Sultan Abdülaziz (1830-1876):
32. Osmanlı padişahı olan Abdülaziz ney ve lavta çalardı. Çeşitli saz ve sözlü eserler bestelemiş olan padişahın Şevkefza Evcara ve Muhayyer makamlarında bestelediği eserler günümüze kadar gelmiştir. Aynı zamanda Sultan Abdülaziz’in oğlu Şehzade Osman Efendi (1874-1927) klasik formun en değerli bestecileri arasındaydı. Kız torunu Sultan Gevheri ise hem değerli bir bestekâr hem de usta bir sazendeydi. Tambur ud lavta ve kemençe çalardı.
Sultan Mehmed Vahdeddin (1861-1926):
36. ve son Osmanlı padişahı olan Mehmed Vahdeddin piyano ve kanun çalardı. Eserlerinin önemli bölümü şarkı türünde olup hepsi günümüze kadar gelmiştir