Sultan I.Mahmud Edebi, Nesir Musiki ve Bestekar Sanat İlgisi ve Üslûbu
Sultan I.Mahmud‟un siyasî ve askerî kimliği dışındaki sanatçı yönüne dair bilgileri, nesir, şiir ve musikî faaliyetleri gibi edebiyat, şiir, musiki-Müzik ve beste ile yakından ilgilenmiştir. Sanatçı, şair ve müzisyenleri korumuştur
1. Sultan I. Mahmud Nesir Yönü
Sultan I. Mahmud, daha önce belirtildiği gibi sancağa gönderilmemiş ve gelenek gereği sekiz yaşından 35 yaşına kadar toplam 27 yıl kafes hayatı yaşadıktan sonra tahtın başına geçmiştir.
Fakat padişahın şehzadelik yıllarına damga vuran bu 27 yıllık kafes hayatı, kendinden önce bu duruma maruz kalan birçok şehzadeden iyi olmuş ve bu süre boyunca çok değerli hocalardan dersler almış ve özellikle tarih, edebiyat ve musiki gibi bilimlerde kendini iyi yetiştirmiştir.
Sultan I. Mahmud bizzat devlet işleri ile ilgili arz, takrir, telhis, inha vb. resmî evrakın üzerine duygu ve düşüncelerini hatt-ı hümâyûnları ile ifade etmiştir. Dönemine ait pek çok örneğinin bulunduğu bu hatt-ı hümâyûnları‟nda dönemin siyaset, medeniyet, hukuk ve düşünce tarihi için oldukça değerli malzemeler ihtiva etmektedir.
Padişahın kendi el yazısıyla kaleme aldığı bu hatt-ı hümâyûnlarında otorite ile sevginin, tehditle taltifin, mantıkla duygunun, dua ile beddua bir arada bulunduğu görülmektedir. Fakat hepsinde sanatkâr bir ruhun yansımalarını gösteren, kusursuz denecek kadar güzel ve sade bir ifade tarzı bulunmaktadır.
Arapça ve Farsça‟ya hâkim olan padişah yerine göre Âyet, Hadis, Farsça ve Türkçe atasözleri, deyimler ve beyitlerle teşbih, temsil, istiare, kinâye, mecaz vb. unsurları
2. Sultan Mahmud Şiir Yönü
Sultan I. Mahmud‟un önemli vasıflarından biri de şiire olan merakı ve üstün şairlik yeteneğidir. Padişahın bizzat kendi dilinden aktarılan şairlik yönü ile ilgili özellikleri şu şekildedir:
“Şiir ve müzikle yakından ilgilenirim. Şairlerle müzisyenleri korurum. Onların şiir ve şarkılarını dinlemekten zevk alırım.
“Sebkâti” mahlasıyla Arapça şiirler yazar besteler yaparım. İşte bunlardan biri:
KITA
Varalım kûyi dilâraya gönül hû diyerek
Kokalım güllerini goncai hoş bû diyerek
ġerbati lâli hayali bizi öldürdü medet
Gidelim kûyine yarin bir içim su diyerek
Yine Sultan I. Mahmud‟un gazel tarzında kaleme aldığı şiirlerinden örnekler:
Kerem bahş olmaz ey dil halimi canana söylersin
Vefâ me‟mûledersin ger aceb yaban söylersin
Ne daniş etdi tahsil “Sebkâti” tab-ı seher pişin
Ki her nazmı neşat efzâ-yı sen şahâne söylersin
Yine başka şiirlerinden örnekler:
Cihan hayran-ı dîdârım Misal-i Kâbe ruhsârım Salın naz eyle gülzâra Görüp rûyîni hemvâra Esir-i tal‟atın âfâk
Gören hem görmeyen müştak Letâfet ver çemenzâra
Safa kesb eylesün uşşak
3. Sultan Mahmud Müzik-Musikî, Beste ve Sazende Yönü
Osmanlılık ruhu, Türk kültür ve sanat âleminin bütün dallarında açık bir şekilde görüldüğü gibi Türk musikîsinde de mevcut olup, muhteşem Türk musikîsinin gelişme ve kökleşme temellerinin ilk yılları, Osmanlı Devleti‟nin kuruluş yıllarının biraz sonrasından itibaren ortaya çıkmıştır.
Osmanlı tarihinde şair ve bestekâr padişahların, edebiyatımızın ve musikîmizin en güzel örnekleri olarak kabul edilebilecek eserleri oldukça fazladır. Zira birçoğunun mürettep divanları bastırılmıştır. Fakat daha önce değindiğimiz gibi, bu eserlerin birçoğu çeşitli nedenlerden dolayı günümüze ulaşamamıştır.
Kaynaklardan Sultan I. Mahmud‟un eser besteleyecek kadar musikîye vâkıf olduğu ve günümüze kadar pek çok eser bırakan sultanın özellikle sâzende (Vokal-Söyleyen) olduğu ve musikî erbâbını himâye ettiği anlaşılmaktadır.