Osmanlı Sultan, Padişah II. Abdülhamid Sultan Kimdir? Ulu Hakan Abdulhamit (1876-1909) Ottoman Empire Ottomano, Abdul Hamid Sultano
Sultan Abdülmecid ile Tîrimüjgân Kadın Efendi’nin oğlu olan 34. Osmanlı padişahı Sultan 2. Abdülhamid, 22 Eylül 1842 sabahı Eski Çırağan Sarayı’nda doğdu.
Şehzadeliğinde Edhem Paşa, Kemal Paşa, Safvet Paşa, Gerdankıran Ömer Hulusi Efendi, Tosyalı İzzet Mustafa Paşa, Şîrîn Hafız Efendi, Vakanüvis Lütfî Efendi, Fransız Gadret, Fransız Alexandre, İtalyan Guatelli Paşa, Lombardi gibi özel hocalardan İslâmi ilimleri, hat, musiki, Arapça, Farsça, siyaset, iktisad, Osmanlı Edebiyatı ve tarih dersleri alan II Abdülhamid resme ve marangozluğa merakı sebebiyle de Alman Karl Jansen ve Halil Efendi adlı sanatkarlardan ayrıca marangozluk ve oymacılık öğrenmiştir.
Amcası Sultan Abdülaziz’in 1863 Mısır ve 1867 Avrupa gezilerine katılmıştır. 31 Ağustos 1876 tarihinde tahta çıkan 2. Abdülhamid Osmanlı tarihinde en uzun saltanat süren padişahlardan olup, 33 yıl devleti yöneterek hakkında en çok eser yazılan bir devlet olmuştur. 1877-1878 Türk-Rus Harbi’nin çıkmasının hemen ardından, devletin idare merkezini Dolmabahçe Sarayı’ndan Yıldız Sarayı’na taşıyan 2. Abdülhamid, burasını farklı fonksiyonların yürütüldüğü çok sayıda küçük köşk ve kasırlardan oluşan bir saray haline getirmiştir.
Sultan 2. Abdülhamid kaliteli yönetici ve asker yetiştirmek amacıyla başta İstanbul olmak üzere, imparatorluğun birçok bölgelerinde okullar açtırmıştır. Mülkiye, Hukuk, Sanâyi-i Nefîse Mektebi, Hendese-i Mülkiye, Dârü’l-Muallimîn ve Muallimât, Dârülfünun ve pek çok başka okul hep 2. Abdülhamid döneminde açılmıştır. Ayrıca Müze-i Hümâyân (Eski Eserler Müzesi), Beyazıt Umumi Kütüphanesi, Yıldız Arşivi ve Kütüphanesi de bu dönemde kurulmuştur.
- Bu dönem pek çok ilklerin yaşandığı bir dönemdir:
- 23 Aralık 1876’da Birinci Meşrutiyet’in ilânı,
- 1877’de İstanbul Belediye Kanunu,
- 1882 tarihli Ebniye Nizamnamesi,
- Altyapı hizmetleri, Yafa, Ankara-İstanbul ve Hicaz demiryollarının yapımı,
- Ziraat Bankası, Ticaret, Sanayi ve Ziraat odalarının açılması,
- İstanbul, İzmir, Selanik, Beyrut gibi şehirlerde önce atlı sonra elektrikli tramvayların kullanımı,
- Yeni rıhtımların yapılması,
- Hicaz ve Basra’ya kadar telgraf hatlarının çekilmesi,
- Osmanlıda telefon ve otomobilin kullanımı,
- Terkos su şebekesi ve Hamidiye içme suları tesisi ve havagazının yaygınlaştırılması gibi
daha pek çok önemli kamu hizmetleri yapılmıştır. Ülke tanıtımına çok önem veren padişah, başta İstanbul olmak üzere imparatorluğun muhtelif şehirlerinde çok sayıda yer, kurum ve binanın fotoğraflarını ihtiva eden çok değerli bir albümler koleksiyonu hazırlatmıştır.
Padişahı, pek çok devlet adamının yanı sıra, İran Şahı Nâsuriddin, oğlu Muzaffereddin Şah, eski ABD başkanı Genaral Grant, Karadağ, Sırbistan, Bulgaristan prensleri, Romanya Kraliçesi ve Zengibar Sultanı gibi pek çok hükümdar, prens ve devlet adamı ziyaret etmiştir.
Şüphesiz en ünlü konuğu Alman İmparatoru 2. Wilhelm olmuştur. Yerli ve yabancı basında büyük yankılar uyandıran bu ziyaret, Türk-Alman ilişkileri açısından da yeni bir dönemin başlangıcı olur.
24 Temmuz 1908’de 2. Meşrutiyet’in ilânı ardından, 13 Nisan 1909 tarihinde İttihat ve Terakki iktidarına karşı halk arasında bir süreden beri oluşmakta olan hoşnutsuzluğun sonucu patlak veren ve Rûmi takvime istinaden 31 Mart İsyanı olarak bilinen karışıklıklar Abdülhamid’in sonunu hazırladı.
İsyanı bastırmak için yine İttihad ve Terakki tarafından kurulan Hareket Ordusu’nun İstanbul’a girerek şehre hâkim olmasından sonra Meclis-i Meb‘ûsan’ın 27 Nisan 1909 tarihli olağanüstü oturumunda Sultan 2. Abdülhamid’in tahttan indirilmesine karar verilmiştir.
Hal edilmesinin hemen ardından Sultan 2. Abdülhamid, Selanik’te Alâtini Köşkü’nde göz hapsinde tutuldu.
Balkan Savaşı’nın çıkması üzerine 1912 yılında İstanbul’a getirilerek, kendisine tahsis edilmekle beraber sadece birkaç odasını kullandığı Boğaz’ın Anadolu yakasındaki Beylerbeyi Sarayı’nda zorunlu ikâmete tabi tutuldu.
Altı yıl sürecek bu ikametle Abdülhamid, Beylerbeyi Sarayı’nda en uzun kalan kişi olmuştur. 10 Şubat 1918 tarihinde aynı sarayda vefat eden sâbık Sultan, dedesi Sultan 2. Mahmud’un Divanyolu’ndaki türbesine defnedilmiştir.