Mehterhane Mehteran Takımı, Mehter Bölüğü, Osmanlı Askeri Bando
II. Mahmut’un tahta çıktığı yıl olan 1808 senesi ile Musika-i Hümayun’un kurulduğu 1826 yılları arasında askeri musiki yapma görevini mehterhane üstlenmekteydi. Mehterin teşkilatlanması daha evvelki dönemlerden farklı değildi. Mehterbaşı ve ona bağlı mehterhane neferleri ve şehir içinde konuşlanmış çeşitli mehter bölüklerinden kurulu olan teşkilatlanma düzeni devam etmekteydi.
Bu sistem Musika kurulduktan sonra da devam etti, Musika-i Hümayun ve ona bağlı Alay musikaları şeklini aldı. Çok sayıda katılımcının bulunduğu Rikap Töreni, Cülus ve Biat Töreni, Muayede Töreni, Cuma Selamlığı gibi merasimlerde ve çeşitli şenliklerde sürekli olarak icray-ı sanat yapmakta idi. Hafız Hızır İlyas Efendi Şehzade Süleyman’ın doğumu sebebi ile yapılan törenlerde Mehterhane-i Hümayun’un icra-yı sanat yapamaktaydı.
II. Mahmut döneminde şehir içinde bulunan nevbethanelerde görevlerine devam etmekte idi. Doğrudan doğruya mehter başına bağlı olan bu kurumlar Hazine-i Amireden ödenekler alıyor ve devlet tarafından desteklenen bu müzik kurumları tüm İstanbul şehri genelinde yaygın bir müzik kültürü oluşmasını sağlıyor
Bu nevbethanelerde bulunan enstrümanların tamiri de yine hazine tarafından karşılanıyordu. Aşağıda sunduğumuz bu belge İstanbul nevbethanelerine senelik olarak verilen “kös” yenileme harcırahını gösterir niteliktedir:
Mehterhanelere eleman temini de önceki dönemlerde mu’tad olan yöntemlerle yapılıyordu. Taşra mehterlerinden kabiliyetleri olan gençler Seferli Odası’na alınıyor burada ve mehterhanenin şakirt sınıfında belirli bir süre eğitim aldıktan sonra mehterhanede göreve başlıyordu.
Mehterhane, Muzika-i Hümayun‘un kuruluşuna kadar görevine, diğer dönemlerde olan şekli ile devam etti. Yeniçeri ocağının kaldırılmasının ardından yerini Musika-yı Hümayun’a bıraktı, yapılan askeri müziğinin mahiyeti değişmekle beraber icra alanları aynı kaldı.
Ancak Mehterhanelerin, Musikayı Hümayun’un kurulmasıyla beraber, tamamen ortadan kalktığını söylemek yanlış olur. Özellikle taşrada bulunan bazı mehterhaneler, 1830’ların sonlarına kadar görevlerine devam etmiştir. Musika-i Hümayun’un kurulduğu ilk yıllarda İstanbul’da halen paşalara ait mehter takımlarının icra-yı sanat yaptıklarını göstermektedir.
Mehterhanenin tam olarak lağv edilmesi 1830’ların sonlarına kadar sürmüş ve mehterhaneler tamamen lağv edildikten sonra mehterler başka mevkilerde görevlendirilmiştir. Tespit ettiğimiz 1254 tarihli bir belgede Bab-ıali mehteranının elemanlarının odacı olarak görevlendirilmesi konu edilmektedir.
Mahmut döneminde Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasının (1826) ardından yerine kurulan ordu için yeni bir Askeri Müzik Bandosu bölüğüne ihtiyaç duyulmuş ve Musika-i Hümayun (Mızıka-ı Humayun) kurulmuştur. Çalışmalara 1827 yılında, müzisyen ihtiyacını karşılamak amacı ile Enderun’dan yetenekli gençlere batı çalgıları öğretilmesiyle başlanmıştır.
Bu eğitim önce Türk hocalar tarafından verilmeye çalışılmış ancak müspet sonuçlar alınamaması üzerine bandonun eğitmenlik ve şeflik görevine Fransız Mösyö Mangeul getirilmiştir. Sonra ise Donizetti Paşa’nın Mızıkayı Humayun (Musika-i Hümayun) başına getirilmiş ve çok büyük ilerlemeler kaydedilmiştir.