
Saray Haremi,Hacı Sadullah Ağa Enteresan Aşk-Gönül
Önce Topkapı, daha sonra da Çırağan ve Dolmabahçe Saraylarında müziğe karşı yetenekleri belirlenen cariyeler, dönemin önemli müzisyelerinin verdiği derslere katılırlar ve aldıkları eğitim sonucunda hânende ve sâzende olarak Saray’daki fasılların bir üyesi olarak yerlerini alırlardı.
Hatta, bunların arasından bestekârlar ve sonraki kuşakları yetiştirecek hocalar dahi çıkacaktır. Bu isimlerden en önemlileri
- Dilhayat Kalfa ( ö.1740 ) ve
- Leyla Saz (18451936) dır. Ayrıca,
- Hacı Arif Bey ve
- Hacı Sadullah Ağa
gibi iki büyük bestekârın, haremde hoca olarak ders verdikleri zamanlarda cariyelerle olan gönül ilişkileri günümüze kadar efsâneleşmiş bir şekilde anlatılagelmiştir.

Hacı Sadullah Ağa (ö.1825) Türk musıkîsinin en büyük hâmisi III.Selim’in gözde bestekârlarındandır.
III. Selim’in şehzadeliğinden itibaren padişahlığına kadar geçen süreçte, Enderun’daki başarılı çalışmaları sebebiyle Padişah’ın güvenini kazanır ve Enderun’un önemli mevkilerinden biri olan Musahiblik görevine getirilir. Aynı zamanda Harem’de Cariyelerin musıkî hocalığı da yapmaktadır.
Musıkî bilgisi ve ses güzelliğinin yanında, yakışıklılığıyla da Harem’de oldukça yaygın bir şöhreti vardır. Ders verdiği cariyeler arasında Mihriban isimli kadınla aralarında bir gönül ilişkisi başlar. Bunun dedikodusu Padişah’ın kulağına kadar gider. Bu cariye III. Selim’in gözdelerinden biridir.
Bu yüzden gazaplanır, hemen Sadullah Ağa’nın hapsedilmesini ve kellesinin vurulmasını ister. İdamın infazında yetkili ve görevli olanlar, Sultan’ın bestekâra olan sevgisi yüzünden daha sonra pişman olacağını düşünerek fermanın gereğini yapmazlar.
Sadullah Ağa bir kaç günlük hapislik süresi içinde Beyâtî Arabân faslını besteler ve faslı öğrencileri ile meşk imkânı bulur.

Daha sonra III. Selim’in huzurunda fasıl geçilir. Fasılın içindeki:
“ Padişahım, lûtfedib mesrûru şâd eyle beni
Nâ ümîdim, bir nazar kıl bermurâd eyle beni.
Hatırımdan bir nefes gitmez duai devletin
Sen de ey kanı kerem lûtfunla şâd eyle beni “
Sözlü beste Padişahın oldukça hoşuna gider. Bunun bestekârının kim olduğunu sorar. Eseri icra eden öğrencileri, Hacı Sadullah Ağa’ya ait olduğunu söylediklerinde III. Selim verdiği idam fermanından pişmanlığını bildirip, üzüntülerini söyler.
Bunun üzerine, cezanın henüz infaz edilmediği, halen hapiste olduğu söylendiğinde ise, derhal Sadullah Ağa’nın tahliyesini ve Mihriban ile evlendirilmesini ister.

HAREM AŞKI YEŞİLÇAM FİLMİNE KONU OLDU “Üçüncü Selim’in gözdesi”
Konuyu 1950 yılında ele alan Yeşilçam, Vedat Ar’ın yönetiminde başrollerini
- Münir Nureddin Selçuk ( Hacı Sadullah Ağa) ve
- Perihan Altındağ Sözeri ( Mihriban) nin oynadıkları,
- Diğer rollerde Pola Moreli , Münir Özkul , Cahit Irgat , İhsan Evrim , Feridun Çölgeçen , Sema Renkler , Meral Körmükçü ve Şükran Söğüt’ün oynadığı
“ Üçüncü Selim’in Gözdesi” isimli Sinema filmi yapar.
Bu filmde Hacı Sadullah Ağa’nın , Mihriban ile olan gönül hikâyesi anlatılır.
