Osmanlı’da Ermeni Müzisyenler
19. yy. Osmanlı’da Dikran Çuhacıyan’ın yanı sıra Harutyun Sinanyan ve hanedanın ve Darülelhan’ın ve sarayın armoni, kontrpuan ve piyano hocalığını da yapan Edgar Manas gibi önemli Ermeni besteciler vardı. Hamparsum Limonciyan’ın notalamaya, Zilciyan ailesinin zilciliğe getirdiği katkılar da önemlidir. Kuşkusuz Osmanlı’nın son dönemlerindeki en önemli Ermeni bestecilerden biri Gomidas’tı.
Gomidas
1869’da Kütahya’da doğdu. 12 yaşında Eçmiadsin’e giderek Kevorkyan ruhban okulunda kilise eğitimi gördü ve kilisede müzik öğrenimine devam etti. Eğitiminin sonunda aynı okula müzik öğretmeni olarak atanır. Hampartsumyan nota sistemine uzmanlık derecesinde vakıf olan, Ermeni kilise ilahilerinin tümünü ezbere bilen, Ermeni dünyevi müziği konusunda geniş çalışmaları olan Gomidas, sürekli kendini yenilemeye devam eder. Daha sonra zengin bir hayırseverin desteğiyle Almanya’da Berlin konservatuarında eğitim alır.
Bu sırada kurulan Uluslararası Müzik Cemiyeti’ne dünyaca ünlü müzikologlar arasında tek öğrenci olarak kurucu üye sıfatıyla kabul edilir. Bu dönemde verdiği seminerler Ermeni müziğine çok ilgi çekmiş, hatta sesinin güzelliği de ilgi çekerek Berlin operası müdüründen solistlik teklifi bile almıştır. Osmanlı’da Ermenilerin yaşadığı çeşitli bölgelerden 3-4000 şarkı derlemiştir ancak bunlardan 100 tanesi basılabilmiştir. Berlin’deki eğitimi bitince Eçmiadsin’e döner ve makale yazma, konser-konferans verme, derleme ve düzenleme çalışmalarına buradaki Kilise’de koro yöneticisi olarak çalışarak devam eder. Bu coğrafyada ilk bilimsel müzik araştırmalarını gerçekleştirmiş kişi olarak kabul edilebilir.
Gomidas’ın eserlerinden ve derlemelerinden çok azı günümüze ulaşmıştır. Bunlardan biri de Hovhannes Tumanyan’ın şiiri üzerine bestelediği “Anuş” operasıdır.
Gomidas, yüzlerce yıldır unutulmuş olan Ermeni notasyonu “Khaz”ı çözmüş, ancak bu konudaki çalışmalarını da yayınlanmamış ve kaybolmuştur. Türk ve Ermeni müziklerinin yanı sıra Kürtçe müzikleri de incelemiştir. Ermeni Kilisesi’nin ana ayinini çok seslilendirmiş ve 7 varyasyonuyla hazırlamıştır ancak bu da kaybolmuştur.
1910 yılında Gomidas İstanbul’a gider. İstanbul’daki Ermeni topluluğunun yanı sıra aydın çevrelerinde de sevilip sayılmıştır. Çeşitli konserler düzenlemiş, koro yönetmiş, besteler yapıp seslendirmiştir. Dönemin içişleri bakanı Talat ve savaş bakanı Enver Paşa’lar da Gomidas’ın bir konserini izleyip beğenmişlerdi. Sonradan son halife olacak olan ve güzel sanatlara yakınlığıyla bilinen şehzade Abdülmecid de Gomidas’ı dinlemiş ve hayran olmuştu. Prof. Kurt Sachs ve Debussy gibi Avrupalı müzikçiler de Gomidas için övgü dolu sözler söylemişti. 1915 yılındaki sürgünden geri dönebilmiş olsa da 1935 yılındaki ölümüne dek eski sağlığına kavuşamamıştır.