SULTAN ABDÜLMECİD DÖNEM
- Dünyada can, irz ve namustan daha kutsal bir kavram yoktur. Bunlari tehlikede gören kisi, ne durumda olursa olsun, yaradilisi geregi bunlari korumak icin mutlaka harekete gecer. Öte yandan, can ve namusu güven altinda olan insanin dogruluktan ayrilmayacagi, yalniz isi gücüyle ugrasacagi, böylece devletinr ve ülkesine yararli olacagi da bir gercektir. Mal güvenligi olmayan kisi de devletine, ulusuna isinamaz; ülkenin kalkinmasina katkida bulunmaz ve sürekli bir tedirginlik icinde yasar. Vergilerin toplanmasi da önemli konulardan biridir. Her devlet topraklarini korumak icin asker bulundurmak, bu amacla da gerekli harcamalari yurttaslardan toplanan vergilerle karsilanir. Vergilerin de hakca ve iyi saptanmasi gereklidir. Bundan böyle herkesin mülk varligi ve parasal gücü göz önünde tutulup bu orana uygun bir bicimde saptanacak, hic kimseden gücünün üstünde vergi alinmayacak; devletin kara ve deniz kuvvetleri icin gerekli askeri harcamalari, öteki tüm masraflari sadece yasalarla belirlenen sinirlar icinde yapilacaktir.
- Hic kuskusuz, askerlik konusu da devletin önemli sorunlarindan biridir. Yurdu savunmak icin asker vermek halkin borcudur. Ancak, simdiye kadar bölgelerin nüfus yogunlu dikkate alinmadan buralarin kiminden az, kiminden cok asker istendiginden, bu durum dogal olarak tarim ve ticaretin aksamasina yol acti. Simdiden sonra her bölgeden yasalara uygun bir oranda ve yeterince asker alinacak, askerlik süresi de 4-5 yil olarak sinirlandirilacaktir.
- Hakca düzenli yasalar yapilmadan güclenme, huzur ve kalkinma olanaksizdir. Bundan böyle saniklarin durusmalari halka acik olarak yapilacak; sucluluga hüküm verilmeden kimse hakkinda gizli ya da acik idam, zehirleme ya da sürgün cezasi uygulanmayacak; hic kimse bir baskasinin irz ve namusuna el uzatamayacak; bir suclunun mirascilari onun adina cezalandirilamayacak; suclunun malina devlet tarafindan elkonularak mirascilar haklarindan yoksun birakilmayacaklardir. Müslim ve gayri müslim tüm yurttaslarimiza bu haklardan ayricaliksiz ve esit olarak yararlanmalari icin tam güvence verildigi duyurulur.
- Öte yandan, her konuda oybirligiyle karar vermek gerektiginden, Meclisi ahkâmi adliye üyelerinin sayisi yeterince artirilacak; vekiller heyeti, devlet ricali belirli günlerde burada toplanacak; herkes düsüncelerini hic cekinmeden acikca söyleyecek; can ve mal güvenligiyle vergi konusuna iliskin kararlar böyle alinacaktir.Her yasa karara baglandiginda, Hatti hümayun’umuzla onaylanmak üzere tarafimiza sunulacaktir.
- Tüm yasalar seriata uygun olarak ve ancak din, devlet, yurt ve ulusu kalkindirmak amaciyla cikarilacaktir. Böylece ulema ve vüzerdan kim olursa olsun, yürürlüge giren yasalara uymayanlar, hatir gönüle ve rütbeye bakilmaksizin cezalandirilacaklardir.
- Bu iradei sahanemiz Istanbul halkina ve tüm imparatorluk camiasina ilan edilerek duyrulacagi gibi, dost devletlerin Istanbul’daki elcilerine de resmen bildirilecektir.
Ferman, icerdigi hükümleri onaylayip genisletmek üzere daha sonra ek olarak hazirlanan ve sadrazam Âli Pasa tarafindan okunan Islahat fermaniyla bütünlestirilerek tamamlandi.
ISLAHAT FERMANI (28 Subat 1856)
Islahat Fermani Abdülmecit tarafindan Kirim Savasi’nin son yillarinda hazirlanarak sadrazam Âli Pasa tarafindan Babiâli’de okunup ilan edildikten sonra Paris Antlasmasi sirasinda yabanci devletlere sunulan bir yenilestirme programidir.
Gülhane Hatti’nda oldugu gibi Islahat Fermani’nda da baslica düsünce, tüm yurttaslari din ve irk ayrimi gözetmeksizin kaynastirmak ve devletin gelecegiyle ilgili bir osmanli toplumu yaratmakti. Bu amaca ulasmak icin müslümanlarla hiristiyanlari ayiran özellikleri kaldirmayi ön planda tutan Islahat Fermani din, vergi, askerlik, devlet memurluklarina gecme gibi pürüzleri cözümlemeye yöneldi.
- Tebaa’nin can, mal,irz ve namus dokunulmazligi din ve mezhep ayrimi gözetilmeksizin devletce korunur.
- Tebaa yasa önünde din ve mezhep ayrimi gözetilmeksizin esittirler.
- Devlet, kisilerin ve topluluklarin tasarruf hukuklarina saygi gösterir.
- Tebaa yönetsel ve askeri her tür devlet hizmetine din ve mezhep ayrimi gözetilmeksizin kabul edilirler.
- Tebaa dinsel inanclarinda ve milli egitimlerinde tam bir özgürlüge sahiptirler.
- Tebaa’dan din ve mezhep ayrimi gözetilmeksizin esit oranda vergi alinir. Bundan böyle iltizam yöntemi gecerli degildir.
- Mahkemelerde herkes din ve mezhep ayrimi gözetilmeksizin esit olarak taniklik yapar. Herhangi bir kimse mahkeme ya da mahkemeler önünde hüküm giymesinden sonra idam ya da af konusu padisah efendimizin yetkilerinde saklidir.
- Mahkemelerde durusmalarin acik olarak yapilmasi ile ilamlarin yayimlanmasi zorunludur.
- Suclu mülklerine devletce elkonulmasi yöntemi kaldirilmistir.
- Iskence yapilmasi kesinlikle yasaklanmistir.
- Cezaevi yöntem ve kurallari insanlik onuruna yarasir temeller üzerine oturtulacaktir.
- Ticaret, ceza ve cinayet davalari icin karma mahkemeler kurulacak, bu mahkemelerde aranacak haklar, mahkeme yöntemlerinin yeniden düzenlenmesiyle meydana gelecek ceza yasalariyla saptanacaktir.
- Müslüman olmayan topluluklarin dinsel kaklari korunacak, ayrica baska ayricaliklar edinmeleri konusu da incelendikten sonra karara baglanip gerekirse degistirilecektir.
- Patrikhanelerin ya da müslüman olmayan dinsel kuruluslarin bazi durumlarda hukuk davalarinda zaten sahip bulunduklari yetkiler daha genisletilmis olarak onaylanir.
- Yukarda adi geçen kuruluslar vilayet ve nahiye meclisleriyle Ahkâmi adliye kurulunda üye bulundurabilirler.
- Resmi yazismalarda müslüman olmayanlar için hakaret anlami tasiyan terim ve deyimler kullanilamaz.
- Rüsvetle is görmek kesinlikle yasaktir.
- Irtikâp ve ihtilasin kaldirilmasi için çikarilan yasa siddetle uygulanacaktir.
- Maaslarin düzenli olarak dagitimina baslanacaktir.
- Tarim ve ticaretin gelisimi için yollar yapilip kanallar açilacaktir.
- Bati kültürüne önem verilecek; bilim, ögretmen ve sermaye olarak Avrupa’dan yararlanilmaya bakilacaktir.
- Bu hatti hümayun hükümlerinin sirasi geldikçe uygulamaya konulmasi ve yürütülmesinden hükümet sorumludur.