Vehimli bir kişiliğe sahipti. Bunda yaşadığı zamanın, amcasının katledilişine tanık olmasının ve bazı devlet adamlarının gizli hesaplara alet olmasının etkisi vardı muhakkaktı.
İçte ve dışta olup biten her şeyden haberdar olmak isterdi. Bu sebeple; çok güçlü devletler ile boy ölçüşebilecek bir hafiye sistemi kurdu. Örgüt elemanlarına kendi özel hazinesinden ödeme yapardı.
Bunu, ülkesine gelen felaketlerden haberdar olma ve ülke bütünlüğünü sağlamak amacıyla yapmıştı.
Basına katı bir sansür uygulamak zorunda kaldı. Bunun amacı Devleti zayıflatacak tüm haber ve görüşleri engellemek istemekti. Osmanlı devletinin kendi İçinde ve dışında Gizli Düşmanları çok fazla idi.
200 tane yabancı gazetenin yasaklanmasını istemişti. Ancak bu durum, hayatında hiç yabancı dil bilmeyen, yabancı harf görmeyen memurların, görevlerini kaybederim korkusuyla bütün hepsini yasaklatma listesine yazmasının sonucuydu.
Abdülhamid, yabancı gazetecilere kolaylıklar sağlamış, onları himaye etmişti. Hediyeler vererek aleyhinde yazı çıkmasını engellemiş, aleyhte yayın yapanları da yanına çekmeye çalışmıştı.
